Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davası

Mülkiyet Anlaşmazlıklarında Kesin Çözüm Yolu

Ortaklığın Giderilmesi davası, bilinen adıyla İzale-i Şüyu, birden fazla kişinin paylı (müşterek) veya elbirliği (iştirak) mülkiyeti altında bulunan taşınır veya taşınmaz mallar üzerindeki ortaklığı hukuken sona erdirir. Bu süreç, özellikle miras yoluyla intikal eden ve mirasçılar arasında anlaşmazlık konusu olan mallar için hayati bir çözüm mekanizmasıdır.

Büromuz, mülkiyetin ferdi mülkiyete geçiş sürecini, müvekkillerimizin maksimum faydası gözetilerek, karmaşık miras ve mülkiyet ilişkileri içinde büyük bir titizlikle yönetme becerisine sahiptir. Mülkiyetin devri, adil taksimi ve varsa muhdesat (eklentiler) değerlemesi gibi kritik konularda sahip olduğumuz köklü deneyim, dava sürecinin en hızlı ve en etkili biçimde sonuca ulaşması için çaba gösterir

Hukuki Zeminin Sağlamlaştırılması ve Süreç Yönetimi

Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleri, her bir paydaşın, ortaklığın devam etme yükümlülüğü bulunmadıkça, malın paylaşılmasını isteme hakkını güvence altına alır. Bu yasal hakkın kullanımında, özellikle elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu durumlarda usul hukuku gerekliliklerine tam uyum kritik önem taşır.

Elbirliği mülkiyetinde, dava açılmadan önce mirasçılık belgesinin alınması ve tüm mirasçıların davaya eksiksiz olarak dahil edilmesi (zorunlu dava arkadaşlığı) gerekmektedir. Eksik taraf teşkilinin neden olabileceği usulden ret riskini tamamen ortadan kaldırmak, süreç yönetimindeki öncelikli ve başarılı alanımızdır. Bu tür usul hatalarını baştan engelleyerek, müvekkilimizin zamanını ve kaynaklarını koruruz.

Dava Açma Yetkisi, Yetkili ve Görevli Mahkeme Tespiti

İzale-i Şüyu davasını açma yetkisi, ortaklığa konu mal üzerinde payı bulunan her ortağa tanınmıştır; tek bir paydaşın başvurusu dahi yeterlidir. Davanın zorunlu olarak tüm paydaşlara karşı yöneltilmesi, davanın çift taraflı (iki taraflı) niteliğini belirler ve bu, davanın devamı konusunda diğer ortaklara da hak tanır.

Bu davanın çözüm yeri daima Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Taşınmaz mallar için yetkili mahkeme kesin yetki kuralı gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Bu tür usulü zorunluluklarda hata yapmamak, dosyanın doğru mahkemede ve tam yetkiyle ilerlemesini sağlamak, süreci kesintiye uğratmadan sonuca götürme yeteneğimizi gösterir.

Alternatif Çözüm Kapısı: Arabuluculuk Sürecinde Temsil

01.09.2023 tarihinden itibaren, Ortaklığın Giderilmesi davası açılmadan önce Arabuluculuk Kurumuna başvurmak bir dava şartı haline gelmiştir. Bu zorunluluk, müvekkillerimiz için mahkeme sürecinin yüksek maliyet ve zaman kaybı olmadan, daha hızlı ve uzlaşmacı bir çözüm bulma fırsatıdır.

Arabuluculuk sürecinin başından sonuna kadar aktif rol alarak, müvekkilin haklarını en üst düzeyde koruyan bir anlaşmanın sağlanması veya anlaşma sağlanamaması durumunda davanın en sağlam hukuki dayanaklarla açılması için zemin hazırlarız. Arabuluculuk aşamasındaki müzakere tecrübemiz, müvekkilimizin menfaatlerine uygun, adil ve pratik çözümlere ulaşmada bize avantaj sağlar.

Ortaklığın Giderilme Yöntemleri ve Stratejik Kararlar

Hâkim, ortaklığın giderilmesi kararını temelde iki yolla verir.

Aynen Taksim (Bölme) Stratejisi

Malın fiziki olarak bölünebilir olması ve bölünme sonucunda her bir parçanın değerinde kayda değer bir düşüş yaşanmaması halinde uygulanan Aynen Taksim (Bölerek Paylaştırma) yöntemidir. Hakim, tarafların talebine bakmaksızın öncelikle bu yöntemin mümkün olup olmadığını araştırmakla yükümlüdür.

Bu aşamada, taşınmazın imar ve kadastro mevzuatına uygunluğunun teknik bilirkişi raporları ile incelenmesi gereklidir. Bölünen parçalar arasında değer farkı oluşursa, aradaki farkın para eklenerek denkleştirilmesi (ivaz) ile adalet sağlanır. Bu yöntem, müvekkilimizin mülkünü fiziki olarak koruyarak ferdi mülkiyete geçmesini sağlayan stratejik ve öncelikli hedefimizdir.

Satış Suretiyle Çözüm

Aynen taksimin fiziki veya hukuki engeller nedeniyle (örneğin bölünemeyecek bir daire veya dükkan) mümkün olmadığı ya da paydaşlardan birinin bu yöntemi talep etmesi durumunda Satış Suretiyle Giderme yoluna başvurulur. Bu, en sık uygulanan çözüm yoludur.

Mahkeme kararıyla kesinleşen satış işlemi, Satış Memurluğu veya İcra Müdürlükleri tarafından açık artırma yoluyla gerçekleştirilir. Bu sürecin en temel hedefi, malın rayiç değerinin üzerinde bir bedelle satılması ve tüm ortakların hak ettikleri en yüksek payı almasıdır. Satışın, sadece paydaşlar arasında yapılması talebinin hukuki zeminini hazırlamak ve satış sürecinin her aşamasında (kıymet takdiri, ihaleye fesat iddiaları vb.) müvekkilin haklarını korumak, bu kritik aşamadaki temel yetkinliğimizi oluşturur.

Muhdesat (Eklentiler) Sorununun Çözümünde Uzmanlık

Ortak mülkiyet altındaki taşınmaz üzerinde, paydaşlardan biri tarafından yapılmış bina, eklenti, ağaçlandırma gibi kalıcı nitelikteki değer artırıcı unsurlar (muhdesatlar) bulunabilir. Bu muhdesatların kime ait olduğunun tespiti ve değerinin doğru belirlenmesi, hakkaniyetli bir paylaşımın olmazsa olmazıdır.

Muhdesat yapan paydaşın hakkının korunması için, Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Davası genellikle İzale-i Şüyu davası ile birlikte yürütülür. Muhdesat değerinin tespit edilerek, satış bedeli üzerinden öncelikli olarak sahibine ödenmesinin sağlanması veya paylaşım dışı tutulması, karmaşık değerleme ve tespit süreçlerinin doğru yönetimiyle mümkündür. Bu alandaki çözüm odaklı yaklaşımımız, hak kayıplarını kesin olarak önler.

Dava Sonucunun Hukuki Etkisi ve Şeffaf Maliyet Yönetimi

Ortaklığın Giderilmesi davası, ortak mülkiyetin bireysel mülkiyete dönüştürülmesini sağlayan inşai (yenilik doğurucu) nitelikte bir hükümdür. Bu nedenle, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri, nihayetinde tüm ortaklara payları oranında yükletilir. Müvekkilimiz, başta ödediği masrafların payına düşen fazlasını geri alacaktır.

Sürecin her aşamasında maliyetler ve hukuki riskler konusunda şeffaf bilgilendirme yaparak, müvekkillerimizin her an kontrol sahibi olmasını sağlarız. Davanın kesinleşmesiyle ortaklık hukuken sona erer ve müvekkilimiz, mal üzerindeki hakkını ya fiziki olarak bölünmüş bağımsız parça üzerinde ya da satıştan elde edilen nakit bedel üzerinde tam yetkiyle kullanmaya başlar.

 İzale-i Şüyu davası, barındırdığı usul ve teknik detaylar nedeniyle, alanında derin deneyime sahip bir ekip tarafından yürütülmelidir. Mülkiyet anlaşmazlıklarının yarattığı ekonomik ve duygusal yükü hafifletmeyi hedefleyen bir uzman olarak, hukuki süreci en hızlı ve profesyonel biçimde sonuca ulaştırma taahhüdümüz bulunmaktadır.

Mülkiyet hakkınızın tam karşılığını almak ve ortaklık karmaşasına hukuken kesin bir son vermek için bir miras avukatı ile etkileşim kurmanız sürecin doğru yönetilmesi açısından hayati önem taşır.

Bu karmaşık süreçte size özel bir yol haritası belirlemek ve mülkiyetinizi güvence altına almak için daha fazla bilgi almak ister misiniz?

İzale-i Şüyu davası, TMK Madde 698 ve 699 hükümleri çerçevesinde şekillenir ve temel olarak hâkimin, aynen taksim veya satış yöntemlerinden birini uygulamasıyla sonuçlanır. Miras ortaklığından doğan davalarda ise, TMK Madde 640 gereği, tüm mirasçıların usulüne uygun şekilde sürece dahil edilmesi gereklidir.

Dosyanızdaki ortaklığa ve malın niteliğine göre hangi TMK hükümlerinin öne çıkacağını detaylı olarak analiz etmemizi ister misiniz?

❓ İzale-i Şüyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası                Sık Sorulan Sorular